tutaştır-, et. tutaş- ıı’den.
tutatkıç, kundakçı.
tutka = tutkuç.
tutkap, tutkak, çabuk kızma hassası.
sinirlilik; tutkabı karmap aldı: taşkınlık etti, aşırı derecede hiddetlendi.
tutkaptuu, tutkaktuu, hoppa, çabuk kızan,sinirli; kolu tutkaptuu: eli temiz değil.
tutkuç. 1. kulp,sap; 2. ocaktan kazanı indirirken kullanılan keçe ellik çay tutkuç: çaydanlığın kulpuna sarılan bez.
tutkun, 1. esaret, hapis; 2. esir, tutsak, mahpus.
tutkundal- esir olmak, esir düşmek, hapsedilmek.
tuttuk-, 1. idrar tutulmak; tuttuğup öl-: idrar tutulmaktan, üremiden ölmek; 2. (söylerken) kekelemek; tuttuğup ele süylöy albay koydum: kekeledim ve söyleyemedim; tuttukapay süylö!: kekelemeden, şaşırmadan, sakin bir tavırla söyle!
tutul-, tutulmak, yakalanmak, ele geçirilmek; kün tutuldu: güneş tutuldu; ay tutuldu: ay tutuldu.
Dostları ilə paylaş: |