tutuluu, işs. tutl-‘dan.
tutum, 1. devam: tutumu bar: devamı var; 2. aralıksız, arasız; acırağis tutum maani: parçalanmayan, bütün kavram; 3. es. zincir halkası.
tutun-, kendi çocuğu gibi tutmak; tuubasanğ da enek, tutunup meni bağıp al! folk.: gerçi, anneciğim, sen doğurmadın, fakat sen beni artık kabul ve terbiye et!; tuubasam da, tutunğan, emçek sütün berbesem, elik sütün berdim bi? folk: seni doğurmadımsa da, kabul ettim, seni kendi sütümle beslemeyip, dağ keçisi sütiyle mi besledim?
tutuş-, hep beraber tutmak, birbirini tutmak, tutuşmak (kapışmak).
tutuşuu, işs. tutuş-‘dan.
tutuu. 1. tutma, alıkoma; 2. obanın iskeleti; 3. obayı örten keçiler.
tuu ı. 1. sancak, bayrak; ötmöö tuu: geçici sancak; 2. tar. tuğ.
tuu ıı, kısır, henüz doğurmamış olan; tuu bee: kısır, doğurmamış olan kısrak.
Dostları ilə paylaş: |