|
uma, enenmiş koçun yumurat torbası.
umaç
|
səhifə | 1769/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| uma, enenmiş koçun yumurat torbası.
umaç, bir nevi tirit veya bulamaç közüm umaçtay açıldı: gözlerim faltaşı gibi açıldı, büsbütün uyandım.
umaçta-, 1. hafifçe ıslatmak (mes. hayvanlara verilecek olan kepeği); 2. kırıştırmak, ezmek, doğramak.
umaçtal-, pas. umaçta-‘dan.
umaş = umaç.
umaşta = umaçta-.
umaştal- = umaçtal-
umay 1. efsanevi bir kuştur, ki yuvasını havada yapar, hüma, phenix; 2. çocuklar hamisi olan efsanevi bir kadın; menin kolum emes, umay enemdin kolu es.: yaptığım hayırlı olsun! (harfiyen.: benim elimde değil, umay annemin eli).
umsun-, umutlarında aldanmak.
umsunt-, et. umsun-‘dan.
umtul, yeltenmek. ileriye atılmak hücum etmek.
umutludur- et. umtul-‘dan; emgekke umutludur-: işe emeğe heveslendirmek.
Dostları ilə paylaş: |
|
|