uyaluu II, işs. uyal- II’ den.
uyanğ 1. çekingen, sıkılgan, pısırık; uyanğ ciğit: sıkılgan delikanlı; uyanğ tart-; beceriksiz pısırık olmak; 2. yumuşak, nârin, nazik; uyanğ cün: yumuşak yün; İspanyol yünü; uyanğ cünmüü koy: İspanyol koyunu.
uyanğdık çekingenlik, sıkılganlık..
uyat-, utanç, ayıp; kepazelik; yüz karası, rezalet; uyat bol: rezil olmak, kepaze olmak; uyat kıl-: kepaze etmek, terzil etmek; uyakta kal-: utanmak, kepaze olmak; sisge uyat boldum: size karşı mahcup odum, sizin karşınızda rezil oldum; uyat berüü: ihtar etmek, utadırma (bir nevi cezdaır).
uyatsız, hayâsız; utanmaz, yüzsüz.
uyatsızdan-, hayâsız olmak, utanmamak.
uyatsızdık haysızlık, utanmazlık.
uyattuu 1. vicdanlı, utangan; 2. muhterem (harfiyen: kendisinden utanılan kimse); uyatuu-kadıruular: muhterem ve hatırı sayırlar.
Dostları ilə paylaş: |