ümöt, a. ümmet, (dinî) cemaat; Mahkanbettin ümötü: ümmeti Muhammet, Müslümanlar, müslüman.
ümtöt- = ümüt et – (bk. ümüt); munun baarın menden ümtötpönğüz, men aytpaym: bunun hepsini benden beklemeyin, ben söylemiyeceğim.
ümüt. f. umut; ümüt kıl- yahut ümüt et -; I) güvenmek (ablatif ister) caman it cayloodoğu carmadan ümüt kılat ats.: kötü köpek yaylakta pişirilecek olan tiride güvenir; 2) (çocuk emziren kadın hakkında) hediye umut etmek (boşa çıkan umut, inanca göre, göğüs iltahabına sebep olurmuş); ümüt üz-: umudu kesmek.
ümütkör f. ümitli, ümit eden; ümütkör kıl-: umut vermek umutlandırmak.
ümütsüz, ümitsiz ümidi olmıyan; bedbin.
ümütsüzdön-, umutsuzlanmak, umudu kesmek, bedbin olmak.
ümütsüzdük, umutsuzluk, bedbinlik.
ümüttün-, umutlanmak, umut etmek, kendini umutlarla avutmak.
Dostları ilə paylaş: |