ünğü-, bir şeyin içine saklanmak, bir şeyi delmek, delik açmak.
ünğül-, mut. ünğü-’den; ünğülüp kara yahut ünğülö kara-: var dikkatiyle aşağı bakmak; dikkatle aşağı bakmak (mes. kuyunun içine yahut yüksek bir kayadan); gözünü dikerek bakmak, aşırı dikkatle bakmak; ünğülö karay kaldı: dikkatle bakmaya başladı.
ünğüldö-, boğuk ve hazin bir ses vermek; Elemandan al ketti, ünğüldögön ün kaldı, üksöyüp sakal cün kaldı folk.: Eleman kuvvetten düştü, sesi kısıldı, seyrek sakalı sivrilip kaldı.