adattandır-, itiyat ettirmek.
adattandıruu, işs. adattandır-dan.
adattanuu, işs. adattan-’dan.
adep, a. terbiyelilik, nezaket, zarafet, adebi cok: terbiyesiz, nezaketsiz; adebi cok cigit, cügönü cok atka okşoyt ats. : terbiyesiz delikanlı oyansız ata benziyor; adebin kolgo bereli!: kendisine adamakıllı bir terbiye dersi verelim!
adepki, evvelki (başta olan şey) , adepki cıldarda: evvelki yıllarda; adepki ubakta: ilk zamanda.
adepsiz, terbiyesiz, nezaketsiz, zarafetsiz.
adepsizdik, terbiyesizlik, nezaketsizlik; zarafetsizlik.
adepten-, nezaketli, terbiyeli, zarafetli olmak.
adeptüü, nezakeli, terbiyeli, zarafetli, edepli.
adet = adat.
adeyi= atayı.
adıbeket, kon= advokat.
adıl= adil.
adıldık= adildik.
adılkeç= asilkeç.
adım, adım, hatve.
adımda-, adımlamak.
adımdoo, adımlama.
adır, tepemsi yer, küçük tepeler; adır – küdür: tepeciklerle ve çukurlarla kaplanmış.
adıranğda-, 1. cesaret taslamak 2. şen, neşeli, heyecanlı olmak; adıranğdap süyünüp: bütn mevcudiyetiyle sevinerek: adıranğdap çaap cüröt: o, şen koşuyor (at üstünde) .
adıranğdat-, et. adıranğda-dan; közünğdü adıranğdatba: gözünü faltaşı gibi açma.
adıraşman, yabani sedefotu, pehanummalahar (sahte tabiblerin tedavi usullerinde tütsüleme ve haşlama suretinde kullandıkları bir nevi ot) .
adıray-, gözünü faltaşı gibi açmak; emine adıraya tikteysinğ? : sen neden gözünü faltaşı gibi açtın ve dimdik baktın?
Dostları ilə paylaş: |