zulum, a. 1. zulüm; gaddarlık; 2. zâlim hükümdar, gaddâr.
zulumçuluk = zulumduk.
zulumduk zulüm, gaddarlık.
zumbal, ev tezgâhında dokunulan yünlü kumaştan yapılı uzun çuval.
zumuruk, f. bir efsanevî kuşun adıdır.
zumurut = zımırat I.
zunğkuy- 1. göklere doğru yükselmek; yüksek bir tepe şeklinde yükselip durmak; 2. (yüksek nesne hakkında): muzlim çehreli olmak; sumurtarak bakmak; zunğkuyup catat: o (ızbantut) hareketsiz yatıyor
zuula- 1. havayı yarıp geçen bir ses çıkarmak; 2. mec. hızlı koşmak, koşturmak; zımırap
zuulap bk. zımıra-.
zuulat-, et. zuula’dan.
zuulda- , aşırı derecede hızlı koşturmak.
zuuldat-, et. zuulda’dan; zuuldatıp cürüp ketti : koşturup gitti.
züküt = süküt.
zünğküy-, iri yarı ve kuvvetli olmak; zünğküygön azamat : dızman delikanlı.
zünğküyt-, et. zünğküy-’den; dalısın zünğküytkön ciğit : geniş omuzlu delikanlı.