barakelde! barak eldi!; a. 1. bravo!; ne maharet!; maşallah!; barekallah!; 2. işte al sana.
barakor, f. rüşvet yiyen, rüşvetçi.
barakorluk, rüşvetcilik.
barako kon. = paroxod.
barakta, yaprak şeklinde komak; kitabın yapraklarını çevirmek, karıştırmak.
baral, olgunluk; bülûğ, erkeklik yaşına erme; baralga kel- : tam kuvvetinde, kıvamında bulunmak; baralına kelbey öldü : vaktinden evvel öldü, gözü arkada kaldı.