agentstvo, r. ajans, telgraf agentstvosu: telgraf ajansı.
agenttik, ajans.
agentura, r. acenta.
agıl-, sel, kalabalık, kütle halinde yürümek; cayloodogu el capırılıp cakaga karay agıldı: yaylakta bulunan bütün ahali aşağıya, dağ eteklerine doğru yürüdü.
agılga, set, kalkan.
agılgala-, 1. izini takibetmek; 2. herhangi bir işi gizlice yapmak.
agılış, sel, kalabalık, kütle halinde yürüyüş
agım, cereyan, akım; sayası agımdar: siyasi cereyanlar; adabiyatta canğı agım: edebiyatta yeni cereyan; zaman agımındagı söz: cari hadiseler hakkında konuşma.
agın, cereyan, cari, akıcı, akar, agın suu: akar su; akını katuu suu: hızlı akan su, hızlı ırmak.
agış, aşk maceralarının mütemayil (yatkın) olan; zendost (Kırgız destanının bir kahramanının adı) .
agıt-, bırakmak, koyuvermek (bağlı hayvanları) ; beye agıt- : kısrakları koyuvermek (sağmak için bağlanmış oldukları yerden) ; at agıtatı bırakmak (otlasın diye) ; it agıt- : köpeği koyuvermek (yabani hayvan üzerine) .