başa , başaa = badışa.
başalık = badışalık.
başat , memba , kaynak
başayı , f. el dokuması olan bir nevi ipek kumaş.
başbak- , bk. bak IV.
başbakta - , şöyle bir bakmak , gözlemek , tecessüs etmek.
başçı , 1. işleri çeviren , müdür , amir : çarba başçısı : iğelik müdürü ; col başçı = colbaşçı ; 2. kılavuz.
başçılık , başa geçme , rehberlik.
başıl , kara başıl 1) kara başlı ; 2) (insan hakkında) : sağlam demevi , bol kanlı ; sarı başıl 1) sarı başlı ; 2) bir ot adıdır.
başka , diğer , gayri , özge ; yabancı ; başlı başına ; ayrıca ; başka kişi : diğer , özge adam ; mından başka : bundan başka : başka amal cok :başka çare yoktur : dagı başkalar: ve başkaları , ve saire ; bu ögüzdü başka bayla : bu öküzü ayrı bağla ; adamdan başka sana- : adam saymamak , adam yerine koymamak ; adamdan başka sandaldım folk. : kimsenin katlanmadığı zahmetlere katlandım ; aybandan başka canıbar folk. : (bu at) hayvanların en iyisidir.
başkaça , başkaca , başka türlü ; başkaça aytkanda : başka türlü söylersek , başka ibare ile söylentikde.
Dostları ilə paylaş: |