bıçaktaşuu , işs. bıçaktaş-dan.
bıçaktat- , et. bıçakta-dan.
bıçaktoo , bıçakla yaralama.
bıçıl- , 1. biçilmek , kırpılmak ; 2. burulmak , enemek , iğdiş edilmek ; sın bıçıldınğbı ? : sen yoksa erkek değil misin ? 3. takdir edilmek.
bıçın , 1. biçim ; 2. şekil ,endam.
bıçmal , iğdiş olmuş ; bıçmal oopaz : iki yaşına basmış olan enenmiş tosun.
bıçuu , 1. biçme , kırpma , biçki ; 2. iğdiş etme , eneme ; 3. noktası noktasına tayin , takdir etme.
bıdı , bodur , pürüzlü.
bıdıra- , çatırdamak (diyelim , makineli tüfek hakkında)
bıdıraş- , müş, bıdıra-dan.
bık I , bık-bık et- = bıkılda-.
bık- II , 1. hafifçe kaynamak ; 2. sessizce kaynamak ; samoor bıkıldayt : semaver fıkır fıkır kaynıyor.
bıkısı- , fena koku çıkarmak ; tütün bıkısıp letti : adamakıllı duman yayıldı.
bıksıt- , pis koku çıkmak , fena koku yayılmak.
bıkşı- = bıksı.
bıktır- , sessizce kaynamak.
bılanğke- , kon. = blank.
bılbıra- , pek fazla yumuşamak , sölpümek , yumuşayıp cıvık bir hale gelmek ; ekşimek.
bılbırat- , et. bılbıra-dan.
bılcı- , tahammür etmek ; bılcıgan carma : keskinleşmemiş , tahammur etmiş olan carma (bk.carma 2)
Dostları ilə paylaş: |