bılga- = bulga- 2.
bılık I , 1. bozuk ; çirkin ; necaset ; mundarlık , pislik 2. sürünceme (iş hakkında).
bılık- II , 1. intisamsız , karmakarışık olmak ; üydün içi bılıkıp ketti : evin içi altüst oldu ; 2. çörçöple dolmak , tıkanmak.
bılıktır- , intizamsız bir hale komak , karıştırmak.
bılıktıruu , işs. bılıktır-dan.
bılk , bılk etpey turdum : kımıldamadan durdum ; bılk ettirbedi : kımıldamaya müsaade etmedi , kımıldatmadı ; başka capsa , bılk etkis : (aldırmayan) adam.
bılkak = bulkak.
bılkı , bılkı-bılkı : titriyen , dalgalanan , sallanan.
bılkılda- , silkinmek , titremek (diyelim , bataklık hakkında)
bılkıldaş- , müş. bılkılda-dan.
bılkıldat- , titremek , sallamak.
bılkırat- = bırkırat-.
bılpılda- , yumuşamak
bıltır , geçen sene , bıldır ; geçen senede.
Dostları ilə paylaş: |