bırış- II , 1. buruşmak , kırışmak (giyim hakkında) 2. yüz buruşmak.
bırk , bırk-bırk etip kaynay : şarkı şarkı kaynıyor.
bırkılda- = bıkılda.
bırkıldat- , et. bırkılda-dan.
bırkıra- , kırılarak paralanmak , kırılıp bin parça olmak ; tuyagına tiygen taş taruuday bolup bırkırap folk. : tuynağı (tırnağı) altına tasgelen taşlar , darı gibi , parça parça oluyorlardı.
bırkıran- , (manaca) = bırkıra-.
bırkırat- , kırıp parça parça etmek.
bırkıratuu , işs. bırkıra-dan.
bırpıra- , 1. titremek ; 2. fırfır açmak , pır diye uçmak (kuş) ; 3. fışıldamak ; hışırdamak ; tersktinğ başı bırpırap , candınğ baarı kıbırap folk. : kavağın tepesi hışırdadı , bütün canlılar kımıldadı.
bırs = mış ; bırs etip külüp ciberdi : sü püfler gibi birden gülüverdi : püskürdü.
bırtıgıy , minnacık , küçücük (çocuk hakkında) ; çocukcağız , yavrucuk.
Dostları ilə paylaş: |