bökö- II, birşeyden nefret etmek; doymak, bıkmak; mayga bököp kaldım: yağdan bıktım, ondan tiksiniyorum.
bökön I, sayga (iri bir nevi karaca): saiga tatarica; bököndün tanğınday: beyaz çizgili, beyaz benekli.
bökön II, (atın) kuyruğunda kalın kıl yahut (insanın) başında kalın saç (saç hastalığı).
böksö, 1. dağ eteği; 2. ilk yaz otlağı; 3.göğdenin aşağı kısmı; 4.tam değil; kenarlara kadar değil; çöyçöktü böksö kuydunğ: kovayı kenarlarına kadar doldurmadın.
böksölö-, 1. dağ yamacı boyunca gitmek, dağ yamacı boyunca inmek; 2.(koyunu, keçiyi) kesmek ve etini havalandırmak (fakat parçalamamak)