böksör-, eksilmek, tükenmek, alçalmak (bir mayiin seviyesi hakkında) ; candıktan kan böksördü: hayvanlar zayıfladılar, kurudular; men kaytarçu muzoolor kündögüdön böksörböptür : benim güttüğüm buzağılar mutat durumda idiler (zayıflamadılar da, eksilmediler de).
böksört-, bk. böksör.
böktör I, tepe, hüyük.
böktör- II, eyer kayışına bağlamak, takmak.
böktörgö I, eğer kayışına bağlanan öteberi.
böktörgö II, sazlık veya bataklıkta yaşayan dişi puhu; puhu yavruları.
böktörgölüü, 1. eğer kayışına bağlanmış öteberisi bulunan; 2. arkası sağlam olan (at); kuvvetli.
böktörün-, kendisi için eğer kayışına bir şeyler bağlamak; kap böktörünüp : eğer kayışına torba bağlayıp.
böl-, bölmek, tevzi etmek; söz böl- : sözü kesmek, can böl- bk. can II; könğül böl- : dikkate almak; kün könğülümdü, tün uykumdu böldüm: gece gündüz rahat gezmedim.