|
bölökçö, ayrıca, hususi; mükemmel, ekmel.
bölöktö-, 1
|
səhifə | 276/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| bölökçö, ayrıca, hususi; mükemmel, ekmel.
bölöktö-, 1. yadırgamak, yabancı saymak, yabancı gibi muamele etmek; 2. ayırmak; kamap koydu bölöktöp folk. onu ayrıca hapse attı.
bölöktük, 1. ayrı bulunma (cümlede Rus diline <>, diye tercüme olunur); 2. yat olmaklık; akraba olmamaklık.
bölön-, 1. mut. bölö- II den; 2. mec. bir nesneyi bol bol elde etmek.
bölöş-, hep beraber çocuğu kundaklamak.
bölöt-, et. bölö- II den.
böltögöy, herhangi gereği gibi karışmamış olan bir nesnenin yuvarlakları (diyelim, bulamaç hakkında)
böltök, (orman) kenarı.
böltöy-, kabarmak, şişmek.
böltöyt-, et. böltöy-den.
böltürük, kurt yavrusu.
bölük, parça, kısım, bölüm; (mekanizmanın) parçası; maşina bölüktörü: makine yedek parçaları, düynö bölüktörü: dünya kıtaları.
bölüm, şube, kısım; daire, müessese; el agartuu bölümü: maarif şubesi; ortok bölüm mat. : mahreç; ortok bölümgö keltirüü mat. : kesirlerin müşterek mahrecini bulma.
Dostları ilə paylaş: |
|
|