böypönğdö-, 1. atı link yürüyüşle koşturmak; 2. mec. yaltaklanmak, yaranmak; yalancıktan iş görür gibi görünmek.
böypönğdöt, et . böypönğdö- den.
böypöy = boypoy.
böyrök, böbrek (anat.) : böyröktön sezgenüü: böbrek iltihabı; böyrögü çıgıp toyup aldı: adamakıllı doydu; böyrök tayan 1) ellerini böğrüne koymak (kocası için ağlıyan dul kadın hakkında) ; 2. mec. kederlenmek.
böyröktö-, yandan, böğürden yanaşmak, harekete geçmek.
böyrömçö, 1. gömlek eteğinin ön kısmı; 2. alıcı kuşun kayışının altındaki kumaştan yapılmış halka.
böyü, (krş. böy) zehirli örümceğin adıdır; cılan çakkan kaytat, böyü çakkan kaytpayt ats. : yılan sokması onulur, böyü sokması onulmaz.
böz, bez (elişi olan beyaz, kaba pamuklu kumaş) .
bözçü, bez dokuyan (bk. böz)
brigada, r. brigade.
Dostları ilə paylaş: |