|
|
səhifə | 296/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| burjuy, r. burjuva.
burk, burk-şark : kızarak, hiddetle ; burk-şark etip uruşa ketti : söverek üzerine atıldı; burk etken mıltık tütünü gana körünüp kalat : yalnız arasıra birden tüfek dumanı gözüküyor.
burkak, tipi, kar kasırgası.
burkakta-, tipi yapmak.
burkan I, burkan-şarkan : gürleme; çatırdı; burkan-şarkan tüşüp ıyla : (sövüp sayarak ve bağırıp çağırarak) acı acı ağlamak, gözyaşları dökmek.
burkan II, (destanda) pul, sanem.
burkanda-, (mâna itibariyle) = burkan-dan-; taş burkanda : kızışmak, kızgın bir mahiyet almak; bozo taş burkandap kürüldöyt : boza gürleyip kabarıyor; coro taş burkandap çıkkan sayın… : işret kızıştıkça.
burkandan-, taşkınlık etmek, gaddarlık etmek.
burkulda-, 1. gürlemek, çalkalanmak; oozundan burkuldap köbük agat : ağzından fışkırarak köpük akıyor; 2. tehevvüre kapılmak, aşırı derece kızmak : kirgen buuraday burkuldayt : kızgın deve gibi gazebe geldi.
Dostları ilə paylaş: |
|
|