buzakı = buzuku.
buzakılık = buzukuluk.
buzdur-, et. buz-dan.
buzgandık, mıyzam buzgandık : hukuku ihlâl etmek; kanunsuzluk.
buzuk, yıkık, bozulmuş; hovarda; bozuk adam (ahlâksız) ; kuyu buzuk : aşırı ahlâksız; niyeti bozuk; fena fikirli, düşünceli; buzuk oroy : bayağı, müptezel; buzuk sal- 1) akın yapmak; 2) tahribat yapmak.
buzukçuluk = buzukuluk.
buzuktaş-, gürültü patırtı çıkarmak, kavga etmek.
buzuktuk, hovardalık; ahlâksızlık, bozuk- luk.
buzuku, talaşman, baştan çıkarıcı.
buzukuluk, talaşmanlık.
buzul-, yıkılmak; ihlâl edilmek, bozulmak; içim buzuldu : miydem bozuldu; el buzulgan cılı kon. : halkın ayaklandığı senede (1916 yılında).
buzult-, et. buzul-dan.
buzuu, tahrip, ihlâl, ifsat (bozma).
buzuuçu, tahrip edici, ihlâl edici; çek aranı buzuuçu : hududu (sınırı) ihlâl edici.
Dostları ilə paylaş: |