büçülük, 1. büçü; 2. kadınların göğüsleirnde taşıdıkları bir ziynetin adıdır.
büçür, tomurcuk (bot.) (karş. küçük 2). karagaydın büçürü : sınavberin iğne- leri.
büdö, a. can büdögö tüş- : telâş etmek.
büdömöktö-, büdömöktöp ayta albadı : afalladı ve söyliyemedi.
büdür, sivilce; carmanın büdürü : çorbada toplar (yuvarlaklar); kolunda maldan büdürü cok : elinde zerre kadar hayvan yoktur.
büdüröy-, pürüzlenmek (ufak pürüzler hakkında.)
büdüröyt-, et. büdüröy-den.
bügörökçö, öyle olmaktansa, en iyisi…; bügörökçö, barbay ele koyom : öyleyse, en iyisi ben gitmeyim.
bügül-, bükülmek, eğilmek.
bügült-, et. bügül-den.
bügün, bugün.
bügündük, bugünlük, bugünkü gün iyi yetişecek miktar; bügündük ele tamak : yalnız bugün için kâfi gelecek yiyecek.
Dostları ilə paylaş: |