camanat, bk. caman 1.
camanatta, bk. caman 1.
camanattu, bk. caman 1.
camançılık, fena, kötü muamele; camançılık kör- : felaket ve fenalık görmek.
camanda, - , yermek, çekiştirmek; kınamak( tayibetmek) ; camandap süylö- : menfi yönden tasvir etmek; ters söylemek(diyelim, ileri sürülen namzetlere karşı) .
camandal- , mut. camanda- dan.
camandaş- , hep beraber zemmetmek, karşılıklıca çekiştirmek.
camandat, kınamaya müsaade veya icbar eylemek.
camandık, fenalık; camandık kıl- : fenalık etmek.
camandıktuu, kötü, fena; muzur.
camandoo, yerme, kınama.
camansıt- , tasvibetmemek; fena saymak.
cambaş, harkafa, kalça kemiği, but; navsala (anat) .
cambaşta, - , uzanmak, yatmak.
cambaştaş- , hep beraber uzanmak.
cambı, muhtelif şekillerde ve muhtelif ağırlıklarda olan ve Çin’ de para yerine kullanılan gümüş sebikeleri(dökme parçaları) ; böyrök cambı: böbrek şekillerindeki gümüş sebikesi.
camda- , toplayıp bir yekün çıkarmak; tamim etmek.
Dostları ilə paylaş: |