caşıktık, 1. arıklık; bitkinlik; 2. zayıflık; gevşeklik, ağlar gibi duran adamın hali; 4.hazır cevap olmayan kimsenin hali.caşıl, 1. yeşil; yeşillik (ot) , sebze; caşıl bak; yeşil bahçe; çaşıl öngöt, caş çonğoyot ats. : yeşil soluyor, genç büyüyor; 2. taze; açık; caşıl gül: açık çiçek.
caşıldan-, 1. yeşillenmek; 2. göz yaşarmak; közü caşıldanıp ketti: gözü yaşardı.
caşıldant-, 1. yeşillendirmek, yeşil renge boyamak; 2. köz caşıldant: göz yaşarmaya başlamak.