catakkana, k.f. geceleyecek yer; konak; mesken; birlikte yaşanan yer.
catalak, bir nevi at hastalığı.
catıgış- müş. catık ıı den.
catıguu, yatgınlık, temavül: okuuga az azdan catıguu gerek: tahsile azar azar alışmak lâzım.
catık ı, yamık, yatgın (mütemayil); catık tildüü yahut sözü catık: tatlı sözlü, tatlı dilli; catık cazılgan angeme: sade yazılmış –hikâye.
catık, ıı, yatgın olmak; kapılmak, bağlanmak.
catıktıruu, temayülünü arttırma, heveslendirme.
catıl-, mut. cat ııı ten.
catın, 1. döl yatağı, rahim (anat.); 2. son, döleşi, meşime; 3. yatma yeri, yatak; uydun catını 1) ineklerin yattığı yer; 2) inek meşimesi.
catındaş= kindikteş.
catır, catırı=catat
catırkoo, yabancılık hissi, yadırgama; mende catırkoo cok, kimdin üyünö barsam da, öz üyümdöy: ben sıkılmıyorum (yadırgamıyorum) , kimin evine gidersem, o ev benim kendi evimdir.
Dostları ilə paylaş: |