cazgan- = caskan.
cazgançaak = caskançaak.
cazgı, ilkbahara ait; cazgı egin: yazlık ekin; cazgı turu yahut cazgıturu: ilkbahar, ilkbaharda, ilkbahara doğru, ilkbahara göre; cazgısın: ilkbaharda, ilkbahara göre.
cazgıç, yazgıç, yazıcı.
cazgır-, baştan çıkarmak; dalâlete düşürmek, aldatmak; köz cazgırıp ket-: sıvışmak, sezdirmeden gitmek.
cazgıruu, işs. cazgır-dan.
cazgısın, bk. cazgı.
cazgısın, bk. cazgı.
cazı, 1. geniş; yassı; cazı manğday: geniş alın; boru cazı: bağrı geniş; geniş göğüslü; cazı kur bk. kur ıv 1; 2. = cazık ıı 2.
cazık ı, günah, suç, kabahat; saa emine cazık kıldım?: senin karşında benim ne kabahatim var?; mende ne cazık?: benim kabahatim var; ukkan kulakta cazık cok ats.: duyan kulak suçlu değildir.
cazık ıı, 1. düz; 2. ova
caıktuu, kabahatli, kabahat yapan, kusur işliyen.
Dostları ilə paylaş: |