|
celiş- ıı, hep beraber yelmek.
celke, 1
|
səhifə | 414/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| celiş- ıı, hep beraber yelmek.
celke, 1. ense; beygirin yele arkası; celkenin çunğkuru: ense çukuru; üyün celkemdin çunğkuru körsün!: “evini ensemin çukuru görsün!” evine ayak basacak değilim; 2. ense, yele arkası derisi; cegeni celkesinin çıgarılsın!: yediği burnundan gelsin: senin yaptığın (yahut benim yaptığım) iyiliğin hayrını görmesin!: ceen el bolboyt, celke ton bolboyt ats.: ceen (bk). hısım olmaz; yele arkası derisinden kürk olmaz. 3. geri, kıç; arka kısım.; ayıldın celke cagında: avulun (köyün) öte yanında.
celkele-, arkadan yürümek; kırk celdetim cetelep, kırk uvazir celkelep folk.: kırk muhafızım önde, kırk vezirim arkada.
Dostları ilə paylaş: |
|
|