|
cıldızça , yıldızcık.
cıldızda-
|
səhifə | 435/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| cıldızça , yıldızcık.
cıldızda- , suu cıldızdap kirdi: su pek fazla taştı , su her tarafı bastı.
cıldızdal- , örselenmek (diyelim , giyim hakkında) .
cıldızdan- , yıldız gibi parlamak , yıldıramak.
cıldızduu , 1. yıldızlı; 2. hoş , güzel; cıldızduu bala: sevimli , hoş çoçuk; cıldızduu mal: görmesi , bakması insanın hoşuna giden hayvan; cıldızduu kıymıl: yakışıklı hareket , yürüyüş; 3. mesut , sevinçli çocukluk.
cılga , çayın yatağı , uzun çukur , oyuk.
cılgam , bir otun adıdır.
cılgayak , kaypak; cılgayak tep- : (ayak üzerinde) kaymak; demir- ayakla kaymak; cılgayak muz: ayak kaydıran buz.
cılgın , ılgın (ağaç) .
cılgınduu , ılgın ağacı biten yer.
cılgıs= cılgısız.
cılgısız , hareketsiz , sağlam pekitilmiş.
cılı- , ılımak , ısınmak.
cılımçı , 1. tatsız; iştah uyandırmıyan: 2. sinsi , gizlice iş gören; cılımcı osuraktın cıktı caman ats. : avm. : yavaş atın çiftesi pek olur.
cılımık , ılığımsı; kün cılımık tarttı: gün bir parça ısındı.
Dostları ilə paylaş: |
|
|