A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3


coktoo , sağu sağma (ölü için ağla­ma). coktoş-



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə459/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   455   456   457   458   459   460   461   462   ...   1828
coktoo , sağu sağma (ölü için ağla­ma).

coktoş- , sağu sağmağı ortaklaşmak , hep beraber sagu sağmak.

coktot- , et. cokto-dan; atanğdı cok-totpoy , inilerinğdi cakşı bak! : ba­banın yokluğunu hissettirmeyip , küçük erkek kardeşlerine iyi bak!

coktuk , gaybubet; malik olmamak-lık; fakirlik.

col , 1. yol; col-kire bk. kire; calgız ayak col : patika , keçiyolu; kara col : ulu yol; kuş colu yahut kol colu : saman oğrusu; mec. ölüm; colu katkan söv. : bedbaht; ak col: aydın yol; ak colunğ açılsın! : yo­lun açık olsun! , sana iyi yolculuk dilerim; colunğ uzarsın! : sana başarı ve her türlü refah ve saadet dilerim; col bolsun! : iyi yolculuk! (karşı karşıya gelindik­te daha fazla : nereye yahut nere­den ? manasında kullanılmaktadır); colu boldu : yolculuğu muvaffak oldu; işleri yolunda; anğdan coldo-ru bolup , bir toodak atıp alıştı : avda muvaffak oldular ve bir toy kuşu attılar; colu bolboy kaldı : yolculuğu muvaffak olmadı , işleri yürümedi; mununğa col bolsun al-: bu da ne , neye?; daha ne yumurt-ladm ?; alanğdagan kabagınğa col bolsun? : al. : neden böyle surat astın ?; colunğ bolgur okş. : bahtın açılsın!; col başçı = colbaşçı; anın colunan yahut anın colunan - izı-nen : muvaffak olması , işlerinin yü­rümesi sayesinde; coldon kal- : yo­la çıkmak veya yolu devam ettir­mek için bir mani çıkmak; coldon kaltır- : yoldan alıkomak; yola çıkmak yahut yolu idame ettirmek için bir engel teşkil etmek; coldu kata : bütün yol boyunca; col bar-bayt : vicdanım bırakmıyor; basa- yın desem , col barbayt folk. : bir baskın yapmak istiyorsam da , vic­danım bırakmıyor; col tart- yahut co'go tart- : yola çıkmak için ha­zırlanmak , yola çıkmaya karar vermek; col körsötküç : yol göste­ren , kılavuz; col kat : yol kâğıdı (vesikası); bilgen colunğdu atanğa berbe! : bildiğin yolu babana bile terketme! (baban sana yolu şaşır­dığını söylerse dahi , sen bildiğin yoldan bir yana sapma!); col koy-: müsade etmek , bırakmak; col ko-yoturgan iş emes : müsaade edile­cek iş değildir; col koyboo : bırak­mama (müsade etmeme); colgo sal- bk. sal IV 1; 2. hat , satır; yol; col-col çıt; yollu basma; S. tertip; adet; 4. defa; bir colu : bir kez; eçen colu : kaç defa; birkaç defa; çok defa; 5. müsade , ruhsat; süy-löögö col bolobu ? : söylemeye mü­saade ediliyor mu ?; söylemeye mü­saade edin!; 6. hediye; columdu kıl! : bana teşekkür et! (bana hedi­ye ver!).


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   455   456   457   458   459   460   461   462   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin