səhifə 463/1828 tarix 03.01.2022 ölçüsü 6,96 Mb. #48112
coluguş- , müş. coluk-tan.
coluk- karşılaşmak; raslamak; görüşmek; aga colukup ket : onunla görüşde öyle git!; ona uğra!; onunla karşılaş!; coldoşuna coluktu : arkadaşiyle karşılaştı.
coluktur- , et. coluk-tan; al kişini maga coluktur! : o adamı benimle görüştür!; seni kaydan coluktura-yın? : seni nerde rasgetirebilirim ?
colum , kerege (bk.) küçük bir keçe evdir , ki bunu at çobanlan kurarlar.
comok , kahraman destanı; bu kabilden bir eser; cöö comok : masal.
comokçu , masal anlatan , hikâye söyliyen.
comokto- , anlatmak , hikâye söylemek.
comoktol- , masal mevzuu olmak , masallarda tasvir edilmek. Comoktoo , masal şeklinde tasvir ve anlatma.
con I , 1. omurga kemiği (amudu fı-kari); con talaştıra çap- (yahut sal , yahut ur-) : sırta vurmak; con tüy- 1) kanburlaşmak; 2) mec. : ehemmiyet vermemek , kulak asmamak; conunan aytkanda : deni-lince , denildikte; 2. dağ sırtı.
con- II , yontmak , rendelemek; cıgaç condum : değneği rendeledim.
condo- , dağ sırtı boyunca yürümek ; sırttan condo- : başkasının adın-c!an faydalanarak diğer birisini aldatmak , dolandırmak; Akmattan ala turgan akçamdı , Karabay sırtımdan condop ketti : Ahmetten alacağım olan parayı (benim adımla) , dolandırmak suretiyle Kara-bay almış.
condon- , şişmek , kabarmak; kamçı tiygen cer bülöödöy bolup condo-nup çıkkan : kamçının değdiği yer , bileği taşı gibi şişmiş.
Dostları ilə paylaş: