cömölö- , ince iymada bulunmak , kinaye ve telmihlerle konuşmak; sözü başka konuya çevirmek; ihtiyat kayıtlariyle söylemek.
cön , 1. sade , basit , ehemmiyetsiz , şöyle böyle; bu kanday suu? cön ele suu : bu nasıl sudur? bu , sadece sudur; cön ele : böylece , işsiz; sebepsiz; cönkaydı: ehemmiyetsiz , boş; bul cönkaydı aytılgan söz emes : bu , boş söz değildir; cön saldı : değersiz , ehemmiyetsiz , böylece , sadece; durup dururken; 2. yönet (istikamet); cön şilte- . yöneti göstermek; yol göstermek; cöngö sal- : yoluna koymak , düzeltmek ; cön ber- : nasihat vermek , doğru yolu göstermek , akıl vermek; kaysı cöndü? : hangi cihet- ten?; kaysı cöndö bolso dağı : ne cihetten olursa olsun , her cihetten; tömöndögü cöndördö kelişim tü-züşöt : aşağıdaki hususlarda muahedeye bağlıyorlar; 3. kaideye uygun , doğru; normal , cindisinğbi , cönsünğbü? folk.: aklın başında mı yoksa çıldırdın mı?; bul kılgan işinğ cön : bunu doğru yaptın , iyi hareket ettin; cöngö keltir- : yoluna koymak , doğru bir istikamet vermek , tanzim eylemek , cön bilgi kişi yahut cön bilgiç : bütün nizam , ve usulleri (halk âdetlerini , muamele edeplerini ve s. yi) bilen kimse; bir ayıldın cön bilgisi oşol : bu , bütün köyde en anlayışlı bir kimsedir; 4. halim , sâkin; cön otur : rahat otur!; cön cür! : gidişatında nezakete riayet et!; cön bol- : sükûnet bulmak , dinmek; susmak; 5. menşe , kök; atı- cönü belgisiz : adı sanı belirsiz; soyu sopu bellisiz; at-cönünğ kim eken cigit? folk. : delikanlı , adın sanın nedir?; cö-nünğördü bilgizgile! : kim olduğunu bildir!
cöndö- , işi yoluna koymak , istikamet vermek , tanzim eylemek; cöndöp süylö- : manâlıca söylemek; cöndöp kıl- : gereği gibi işlemek; te-gin tektep , cönün cöndöp ayt- : (birisi hakkında) inceden inceye , kim ve ne olduğunu anlatmak