cörgölöş-, müş. cörgölö-den.
cörgölöt-, et. cörgölö-den.
cörgölötö, (cergelete yerine) sıraya; cörgölötö koy- : sıraya dizmek, koymak.
cörgöm, (uzunca parçalar şekliden doğranmış ve bağırsaklarla sarılmış olan) ciğerden ve işkenbeden yapılmış olan aş.
cörgömdö-, cörgöm (bk.) yapmak.
cörgömüş, örümcek; cörgömüş çöp : Plantago denilen ot.
cörmö-, çırpma dikişle dikmek.
cörmölö-, emeklemek, sürünmek (diyelim, elleri ayakları bulunan varlıklar hakkında : çocuk, kaplumbağa, örümcek gibi..; ancak yılan hakkında böyle denmez).
cörmölöt-, et. cörmölö-den.
cörö, örö II, sözünün tekidir.
cörölgö, âdet, itiyat, örf; ata enenğdinğ cörölgösü es. : senin dedelerinin âdeti (gelinin kızlık kalpağını çıkarıp, başına ilk defa başörtüsünü bağladıkları zaman böyle söylerler).
Dostları ilə paylaş: |