|
cüktö, 1. yüklemek, hayvanın sırtına ağırlık koymak; 2
|
səhifə | 497/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| cüktö, 1. yüklemek, hayvanın sırtına ağırlık koymak; 2. bir iş ve vazife tevdi etmek, yükletmek.
cüktöl-, mut. cüktö-den.
cüktölüü, yüklü, üzerine yük konulmuş.
cüktömö, yükletme.
cüktön-, yüklemek (diyelim, kendisi için kendi atının sırtına yük koymak).
cüktönt-, yükletmek, yüklenmeye zorlama; moyunga anttı cüktönttü : andiçerek söz vermeye zorladı.
cüktöt-, yüklemeye zorlamak, yüklettirmek; ak çatırdı büktötüp, ak dönöngö cüktötüp folk. : beyaz çadırı dürdürerek ve onu beyaz taya yüklettirerek.
cüktüü, 1. yüklü; cüktüü ögüz : sırtına yük konulmuş öküz; 2. gebe kadın; cüktüü katın : hâmile kadın.
cülgür, lâtince Eqpisetelas denilen bitki nevi.
cülük, r. kon. <> I. Son derece alçak; 2. mec. : hafifmeşrep (hem erkek hem kadın hakkında).
cülüktük, alçaklık, hainlik.
cülün, nuhai şevkî, mundar ilik; kuban cülün : beyaz yüzlü, cülünü üzülöt : rahatsızlık götseriyor, rahatsızlıktan kıvranıyor; cülün boşot-: gayreti gevşetmek.
cün, yün; kıl (saç); tüy (kuşların); sarı cün: tülerken dökülmiyen tüy (dir, ki atın hasta olduğunun belgesidir); tülöndü cün : (at, inek) gibi hayvanların tüledikleri zaman döktükleri- tüy; çırımtal, cün bk. cırımtal; cündörü cata kaldı : ferahladı; başıma cün cıkkandan beri: <> hayatımın ilk günlerinden beri; erken çocukluğumdan beri; cün çiyleş : hasır üzerine yün yayma ve yuvarlama (keçe dövme vetirlerinden biridir); cün-cübür : her nevi yün; kozucün: kuzu yünü; cündöy sabadı : öyle dövdü ki anasını ağlattı harfiyen: yün gibi ditti.
Dostları ilə paylaş: |
|
|