A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə50/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   1828
aldar, aldatıcı (bk. kösöö).

aldarak, bir parça önde.

aldas, aldas ur = aldasta.

aldasta- , 1. kıvranmak (ağır hastalık esnasında ateşten); 2. şiddetli sıkıntı içinde bulunmak; cürök aldastap turat: kalp sıkıntıdan çarpıyor.

aldastat- , et. aldasta- dan.

aldastoo- , işs. aldasta-dan.

aldaş- , birbirini aldatmak, hep birlikte aldatmak.

aldat- , et. alda V den; saaaldattım: sana aldandım.

aldattuu, işs. aladat- tan.

aldayar, a- f. tar. hanın, hükümdarın, padişahın hürmet ifade eden ünvanı.

alde = alda II.

aldey- , ninli! (beşik sallarken söylenen ninnilerin sonuna ilâve edilen nakarat).

aldeyle- , ninni ninni!demek, ninni söylemek.

aldeylen- , kendisi için ninni söylemek, ninni söylenerek uyutulmak.

aldeylent- , et. aldeylen- den.

aldeyleş- , müş. aldeyle- den.

aldıkatkan, bk. kat IV

aldıkı = aldakı.

aldınğkı, 1. öndeki, önde bulunan, ileri gelen,; aldınğkı sınıptagı baldar: yukarı sınıf talabeleri; aldınğkı kişiler: ileri gelen adamlar; 2. alttaki.

aldır- , 1. almaya misaade etmek veya almayı emretmek; tedarik atmeye misaade etmek yahutemretmek; uşu kitepti taşkenden aldırdım: bu kitabı (ısmarlamam üzerine) bana Taşkent’ten tedarik ettiler; sır aldır- : sır öğrenmeye müsaade etmek;omuroodon aldırıp: göğsüne kadar girerk(hayvan hakkında); bet aldır- : bk. bet 5; 2. çaldırmak,eşyası çalınmış olmak;aldırgan enesinin koynun açat ats. : eşyası çalınan adam(çalınan eşyayı aramak üzere) annesinin koynunu karıştırır;atımdı aldırdım: atımı çaldırdım(daha bir örnek bk. kuu 1);oozunan aldırgan börüdöy yahut aldındağı aşınaldırgansıp: aptalca şaşlamış suratla (kendisini) yendirmek, yenilmiş olmak, dayanamayıp düşmek; küröştö aldırdım: güreşte yenilmiş oldum,beni yendiler;kolu-butun suukka aldırdı: ellerini ve ayakalrını dondurdu;möröy aldır- , bk. möröy 2)eç kimge aldırbayt: kimse karşısında alt olmuyor, kimseden çekinmiyor; aldırıp salbagay ele! : korkarım ki bir gaf yapmasın!; otoogo aldırgan egin: fena otlarla kaplanmış ekin; arakka aldır- : sarhoş olmak; arakka aldırgan kişi: votkadan sarhoş olan adam.

aldıra, 1. şaşalamak, apışmak; 2. kuvvetten düşmek, gevşetmek; bütünkön boyum aldırap kuyap: büsbütün kuvvetten düştüm.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin