çabiyekey, kırlangıç; too çabiyekeyi : dağ kırlangıcı.
çabuu I, işs. çap- IV ten; kol çabuu l) el çırpmak suretiyle alkışlama;2) oyunu yahut şarkıyı el çırpmak suretiyle takibetmek.
çabuu II, rubanın yahut paltonunarka kısmı.
çabuul, l. hızlı yürüyüş (at üzerinde); koşu; kara çabuul l) atın dörtnala koşması; atın bir defadaki hafif koşması (carriere); üç attuu, birinen biri ötüp, kara çabuul menen kele çatışat: üç atlı, kah biri, kah ötekisi öne geçerek, atlarını dolu dizgin koşturarak geliyorlar; 2) Öndülsüz at yarışı; irisi coktun atı kara çabuulda cügüröt ats. : talihsizin atı (yalnız) öndülsüz (ikramiyesiz) kokularda (iyi) koşar; 2. akın, çapul. taarruz hücum; çabuul sal- yahut çabuul koy- : akın etmek, taarruza geçmek, hücumetmek. korgongo çabuul koydu : kaleye hücumetti.
çabuulda-, l. muayyen bir yönet gözetmeksizin koşturmak (atı); 2. dörtnala, dolu dizgin koşturmak.