çarke, tek bir parça deriden dikilmiş olan ayakkabı.
çarkılda-, cıvıldamak; bağırıp çağırmak; şuur çarkıldayt : dağ sıçanı acı acı ses çıkarıyor.
çarkıldoo, cıvıldama; bağırıp çağırma.
çarkıra-, bağırmak (diyelim, bağırarak ağlayan çocuk veya Colaeus denilen kuş hakkında).
çarkırat-, et. çarkıra-dan.
çarpı-, çarpmak; at çarpıp başat : at önayaklarını ileri atarak gidiyor; at ayaklarını dik tutarak, ayakları dolaşmadan gidiyor; calın çarpıganday : alev tutuşmuş gibi.
çarpıl-, mut. çarpı-dan; azıraak cutka çarpıldık : bir parça cuttan (kırgından) mutazarrır olduk; (bk.cutl).