çirele-, 1. ayaklarını uzatarak, yatmak (hayvan hakkında) yahut kollarını, bacaklarını uzatarak yatmak; tuugan koy catıp alıp çireleyt : kuzulayan koyun yatıyor ve bacaklarını uzatıyor; 2. mec. gururlanmak, caka satmak.
çiren ı, kuu çiren : haylaz.
çiren- ıı, 1. gerinmek, gerginleşmek ; üzöngünü çirene tep : üzengiye, dizleri bükmeden gergin bacaklarla dayanmak; aşıgıç cumuştar çirengende gana : yalnız bun amüstacel işler zorladığı taktirde; 2. mec.kurulmak, övünmek.
çiri-, çürümek, bozulmaya başlamak.
çirik, çürük, bozulmaya yüz tutmuş; çirik liberalizm : çürük libarelleşme.
çirit-, et. çiri-den.
çirke-, takmak : birini ötekisine bağlamak; töö çirke- : devreleri katar şeklinde dizmek( birinin başını ötekinin gerisine bağlamak); töögö; çirke- : deveye yük yükletmek.