|
|
səhifə | 644/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| dardayt-, et. darday- ıı-den.
dardıy= darday ı.
darek, f. haber; salık; daregi cok: hakkında hiçbir haber yok; dareğicok boğoldu: nam – nişan bırakmadan kaboldu, gitti.
darğa= dar 1; toktoboy assın darğağa folk. : durmadan hemen dar ağacına assınlar!
darı, f. 1. ilaç; deva; darı – durman yahut darı – dernek: her nevi ilaçlar ve devalar; darı tiydir: ilaç sürmek; 2. barut; ok darı: muharebe malzemesi.
darıçı, f-k.=darıger.
darıger, f. eczacı; tabip.
darıgerlik, eczacılık, tabiplik mesleği yahut mevkii.
darıkana, f. eczahane.
darıla-, tedavi etmek.
darılan-, tedavi olmak.
darılant-, kendisini tedavi ettirmek.
darılat-, tedavi ettirmek.
darılda-, 1. cart sesi çıkarmak (yırtılan kağıt, kumaş ve benzerler hakkında); darıldap ayrıılıp ketti: cart diye yırtıldı; 2.(davudi sesle) bağırmak.
darıldak, yaygaracı, bağırgan (kabaca ve açıksaçık söylenmek suretiyle).
darıldat-, et. darılda-dan; darıldatpay arı alğıla! : bağırtmadan öteye götürün!
darıloo, tedavi emleme.
darılpunun, a. es. darulfunun: üniversite.
darım, afsunlama, (üfürükçülerin bir nevitedavi tarzıdar, ki ağızdan hastanın üzerine su serpmek bunun mühim bir kısmı teşkil eder).
Dostları ilə paylaş: |
|
|