dekret, r. dekre (inkilap günlerinde sovyet hükümetinin çıkardığı ve çokluğu muvakkat mahiyette olan kanun ve karar).
del ı= dal ıv.
del- ıı denmek, denilmek.
dela, r. kon. br. («delo») dosya, dava; delada dalildar cok: davada deliller yok; delasın berçi!: şunun dosyasını versene!
delbe, meczup, aklı başında olmayan; anormal.
delbelekte-, acele yürümek.
delbelen-, meczup olmak.
delbelent-, et. delbelen-den.
delbenğde-, telaş etmek.
delbire-, dalgalanmak (mes. bayrak hakkında).
deldegey= deldek.
deldek, dim – dik duran (mes. kulaklar hakkında); kabarık (mes. burun kanatları hakkında); deldek tanoo: kanatları kabarık olan burun; burun kanatları kabarık olan kimse.
deldekte= deldenğde-.
deldelekte-, boşuna telaş etmek; dolaplı kafeste dönen sincap gibi çabalamak; bir tiyin tappay, cayı – kışı deldelektep cürgönüng cürgön: kışın – yazın on para kazanmadan boşuna çabalıyorsun (didiniyorsun).
deldenğ= deldek; deldenğ kulak: sarkık kulak.
deldenğde-, 1. dim – dik durmak: sivrilip durmak; 2. şaşkın – şaşkın hareketler yapmak; deldenğdep cüğürüp cüröt: şaşkın bir halde koşuyor, çırpınıyor.