|
dımı-, 1. süzülerek ve görünür-görünmez bir tarzda akmak; 2
|
səhifə | 664/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| dımı-, 1. süzülerek ve görünür-görünmez bir tarzda akmak; 2. ağır, yavaş kaynamak.
dımık-, sıkıntılı, boğucu olmak (hava hakkında); aba dımığat, asman kara sur: hava sıkıntılı, gök kurşunî renkte.
dımıktıtr-, örtmek; sım-sıkı kapamak.
dımıt-, et. dımı-dan; kazandı dımıtıp ele koy! : öyle yap ki kazan yavaşça kaynasın.
dımkıl, boğucu: sıkıntılı; dımkıl tün:sıkıntılı gede.
dınğ, hiç sürülmemiş sapan görmemiş toprak ; eski bedenin dınğdı: eski yonca tarlasının saban görmemiş toprağı; dınğ cerde eğin cakşı cıgat: bâkir toprakta ekin iyi yetişiyor; dınğ suuğan ubak: “bâkir toprağın soğudu çağ” :güz; dınğ buz- : bâkir toprağı sürmek.
dınğdook, nütuu, hamlî: apophise mastoide (kafa kemiği).
Dostları ilə paylaş: |
|
|