eer, eyer; nambaş (nan+baş) yahut dambaş (dan+baş) eer: (geniş kaşlı) Kırğız eyeri; ak kanğğı eer: (geniş kaşlı) Moğol eyeri; kuşbaş eer: (kaşı ikiye ayrılmış olan) Özbek eyeri; orus eer: Rus kazakları eyeri; erdin kabı: eyer örtüsü.
eerçi-, birinin peşinden gitmek; takip eylemek;colooçunu eyerçip, it ölöt ats.: yolcunu peşinden giderek, köpek geberiyor (çünkü atlıya yetişemez ve gölgede dinlenemez ve s.).
eerçik, küçük eyer: eyerçik.
eerçiş-, dizi halinde biri-birini takip eylemek.
eerçişüü, biri-birinin peşinden gitmek.
eerçit, kendinin peşinden götürmek;takip etmeye icbaretmek.