ençilüü, 1. hissedar; 2. ençilüü at gram.: has isim.
ende-, (kumaşı giyimi) karışıklarını düzeltmek için çekmek; ak cooluğum endedim folk. : beyaz başörtümü düzelttim.
endekey serbestçe; sıkıntısızça; düşüncesizce kaygısızca; een talaa, erkin too arasında endekey cürö bergen : geniş sahrada, serbest dağlarda serbestçe dolaşıyordu.
endeş ı başkalarile aynı ime (damgaya) malik olan (hayvan hakkında); endeş koy : aynı ıme malik olan koyunlar.
endeş - ıı, müş ende - den.
endeştir - , birkaç tane kumaş parçasını biri - biri üzerine enleri denk olacak tarzda koymak; kumaşların enlerini karşılaştırmak.
endeştirüü, işs. endeştir - den.
endey: endeyinen ıdırap ketiptir (giyim) dikiş yerlerinden sökülmüş; endeyinen ketti : (mes. öksüz hakkında) bakımsız, hamisiz kaldı; endey köynök alıp keldim: elbise için bir kumaş parçası getirdim; endey etek : yukarıdan aşağıya kadar yırtmaçlı (entari gömlek hakkında); endey ayant : geniş, vasi meydan.