enğse l kuvvet; derman; hayat enerjisi; enğsesi kesildi : dermanı kesildi; maneviyatı kırıldı; ebin tapkan eki içet, enğsesi katkan bir içet ats.: kolayım bulan iki defa yer, beceriksiz ise - yalnız bir de- ta
enğse ıı (rad.) 1. yarı, yarım; 2. kapının üst süvesi.
enğset -, şiddetli arzu uyadırmak: hoş bir şeyi hatırlatmak ve onu daha bir kere tatmak arzusu uyandırmak.
enğsetüü, işs. enğset - ten.
enğsöö, 1. şiddetli arzu; 2. iştah.
enğşer -, eksiltmek; ziyana uğratmak; it etegimdi enğşerip saldı: köpek eteğimin bir parçasını çekip kopardı.
enğşeril -, mut. enğşer - den; üydün bir cağı enğşerilip kaldı: evin bir yanı yıkıldı; üydünğ içi enğşerlip kaldı: (eşyasının önemli bir kısmı çıkarıldıktan sonra) evin içi boş kaldı; kün keç beşimge enğşerildi : güneş ikindiye doğru meyletti; tolkundar carğa kagılıp, kayta enğşerildi: dalgalar dik kıyıya çarparak geri çekildi.