ıktaş- ıı, uzuş. ıkta - ı’den; bir birine ıktaşıp: 1) birbirine sım sıkı dayanarak; birbirinin arkasına saklanarak; 2) birbirine uyarak, ıntıbak ederek.
ıktaşuun, birbirine uyma : ıntıbak etme.
ıktat-, et. ıkta- ı’den; aytışıp atıp, ıktatıp saldım : onunla münakaşa ettim ve sıkıştırarak teslim olmaya mecbur ettim.
ıktatuu, işs. ıktat-’tan.
ıktıbar, 1. (önce gelen datif ile birlikte) ilişiği olan : methaldar (her hangi bir işte).
ıktıbar 11= etiber.
ıktımal, a.. ihtimal,. muhtemel.
ıktır - = ıktat-.
ıktıt- hıçkırık tutmak.
ıktıyar, a. .ihtiyar irade; arzu; ıktı yar bol: muvaffakat etmek ıktıyarı menen : kendi arzusiyle; ıktıyarığız: nasıl isterseniz : ihtiyariniz elinizdedir