ıloo, umumî bir mükelelfiyet ılmak üzere, yolculara verilen binek veya yük hayvanı, makkâre; ıloo cılkı; dayanıksız at, at boğuça (yahut tabılğıça) ayak ıloo ats. at bulununcaya kadar ayaklar binek hayvandır (mekkâredir).
ılooçu, umumî bir mükellefiyet olmak üzere yolculara verilen hayvana refakat eden adam.
ım I, f. nem; nemli mahal; rutubet; ımğa salıp cibit- : suya bandırarak ıslatmak, yumuşatmak.
ım II, (minik) işaret; ım kağışat: işaretleşiyorlar.
ıman, ıyman a. vicdan: ımanı cok: vicdansız, namussuz; ımanı uçup ketti: ödü patladı (pek fazla korktu) ımanı ısık bala: cna yakın, sevimli çocuk; 2. iman (dinî kavaat) 3. kelimei şahadet ımanı ayt- yahut ımanı ketir- : kelimei şahadet söylemek; 4. dinî vecibe, kırk bir ıman: bir müslümana tahmil edilen dinî vecibelerin mecmuu.