ırıs, talih; kısmet; ırısı bar= ırıstuu; ırısı kardına çıkkan al. «talihi karnına çıkmış» : onun bütün düşündüğü karnıdır (karnından başka bir şeyi yoktur, ve onu başka hiçbir şey alâkadar etmez) ;ırısı külküsünö çıkkan. gülmekten başka bir işi yoktur: ırıs kesti: talihine mani olan; ırıs keser kapır: meşum kâfir; karısı bardınğ ırısı bar ats. evinde ihtiyarı (yaşlı adamı) bulunanın talihi vardır; ırısı taykı bk. taykı; kaysı ırısınğa catasınğ? : hangi talihine güvenerek yatıyorsun (hibir iş yapmıyorsun) ?.
ırıskı a. rızık, nimet dünya nimetlerinden insanın hissesi; manğday teri menen tapkan ırıskı: alın teri ile kazandığı rızık; ırıskının tuyğunun (yahut ılaaçının) uçurdu mec. 1)nimetten mahrum oldu; 2) itibarını kaybetti.