ısın-, ısınmak.
ısmuu, işs. ısın- dan.
ısırap, a. israf.
ısırapçı, müsrif.
ısış-, birbirleriyle aşkî münasevetlerde bulunmak.
ısıt-, ısıtmak.
ısıtuu; ısıtma.
ıskar= ızğaar.
ıskat, a. dn. ölünün istirahati ruhu için dağıtılan hediyeler; ıskatınğa koyulğur; : geber (istiyen adam vermiyen adama böyle sövüyorlar).
ıslam, a. islâm.
ıslamçıl, müslüman birliği tarafdar: panislâmist.
ıslamçıldık, islâm birliği tarafdarlığı: panislamizm.
ıslot, kon.= slyot.
ıspat, a. isbat etmek; delilendirmek; delilerle pekitmek.
ıspattuu, tekit: teyit; isbat etme.
ıspırapke, kon. = spravka.
ısrık= adıraşman.
ıstarc, kon. = staj.
ıstakan, kon. = stakan.
ıstampıl, kenarlı (bordürlü) muslin (istanbul); ak ıstambıl: beyaz muslin; kök ıstampıl: mavî muslın.
ıstampul= ıstampıl.
ıstan. kon. = stan.
ıstanok, kon. = stanok.
ıstansa, kon. = stansiya.
ıstarçın, ıstarşı, r. tar. köy muhtarı.
ıstarşı, r. kon. baş (mafevk manasıyle) ; ıstarşı tekşerüüçü: baş sorgu hâkimi; starşı militsa: baş milis memuru.
ıstatıya, kon. = statiya.
ıstoloboy, r. kon. yemekhane, yemek odası.
ıstudent, kon. student.
ış, 1. tütsüleme tahsis edilen şey. (deri ve deriden yapılan kap- kaçak gibi) ; ış ıştayt: (deriyi ve deriden yaplan kap- kacağı) tütsülüyor; otko cakın ış küyöt, cengeğe cakın kız küyöt ats. : ateşe yakın tutulmak suretiyle tütsülen şey yanar; geline yakın olan kızın (yani görümcenin) kalbi yanar; 2. (deri ve deriden mamûl kap kacak gibi) tütsülenen şey 3. isin bıraktığı sarı iz.
Dostları ilə paylaş: |