ışın-, 1. (yatakta, kalkmak istemeyip) tenbelce bir yandan o bir yana dönmek; 2. tereddüt etmek işınbay: tereddüt etmeksizin; katiyetle; ışınbay cooğo tiyip bay folk. : cesaretle düşman üzerine saldır.
ışıncaak, 1. bouyna yatıp duran, uykycu (zor boyanan ve yatağından güç halle kalkan adam hakkında) ; 2. mütereddit; cesaretsiz.
ışıncaaktık, tereddüt; cesaretsizlik.
ışkı I a. sevgi; aşk; arzu: ışkım tüştü; pek hoşuma gitti ve bunu arzu ediyorum.
ışkı- II, sürmek; sürtmek; cığaçtı cığaçka ışkısa, ot cığat: ağaç ağaca sürüştürülürse, ateş çıkıyor.
ışkıbos, a- f. bir şeyi iptilâ derecesinde sevsn; teatrğa ışkıbos: tiyatroyu seven, tiyatro aşıkı (bu söz «aşkbaz» dan bozulmuş olsa gerektir; M).