ilgiç, 1. tokasiyle birlikte kemer; ilgiçin kurçandı: kemerini taktı, kuşandı; 2. kendisine bir şey yahut nunla bir şey takılabilen ayğıt, ilmik; kimiy ilgiç: elbise askısı; 3. = ilgir.
ilgir, alıcı kuş hakkında) iyi kapan, çabuk kapan, takılan; kırgıydan ilgir bol! atmacadan daha iyi kapıcı, usta ol!
ilik I. 1. kanca; beş ilik: beş parmaklı yaba (anazıt) ; üç ilik (üçülük şeklinde söylenir) üç parmaklı anazıt; ilik salbağan cılkı: hiç binilmemiş at, hiçbir zaman sırtına eğer vurulmamış at; 2. haber, salık; iligi cok coğuldu: nam- nişan bırakmadan kayboldu.
ilik II, 1. hısım, akraba; bul kişi menen ilikbiz: bu adamla biz akrabayız; ilik cöndömö gram. genetif; 2. cilik sözünün tekidir.