kaçan, ne zaman; kaçan kelesinğ? : ne zaman geleceksin? alda kaçan: artık çoktan; alda kaçantan beri? : çok zamandan beri; kaçantan beri? : ne zamandan beri? ; kaçan da bolso: ne zaman olursa olsun; her zaman; daima; herhalde; ar kaçandan bir kaçan: her zaman ve daima.
kaçankı, kaçan’dan sıfat ismidir; kaçankıdan murun 1) ne zamandan beri? ; 2) çoktan; öteden beri
kaçantan, bk. kaçan.
kaçarman, kaçmayı düşünen; kaçmayı kendine gaye edinen.
kaçık, uzak; uzaktaki; ırak.
kaçıkta-, 1. kaçmak; 2. kaçınmak.
kaçır I, katır, ester.
kaçır- II, 1. kaçırmak,elden çıkarmak; attın kaçırtıp ciberdi: atını kaçırdı; tuyğunun kaçırdı: Falco candicans denilen doğanını kaçırdı; bu doğan uçup gitti; 2. (hayvanları)çiftleştirmek; 3. saldırmak; meni colbors kaçırdı: benim üzerime kaplan saldırdı; kaçırğanı kamanday: folk. yabanî domuz gibi (savletle, cesaretle) saldırıyor; bıçak menen kaçırdı: bıçakla hücum etti.
kaçıra- gıcırdamak; kıtırdamak; kaçırap sındı: çatırtı ile kırıldı.