|
|
səhifə | 845/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| Bu səhifədəki naviqasiya:
- (harf.
kalk II= kalık I.
kalka, 1. örtü; siper; kün ısıkta çapan dı kalka kılıp cattım: sıcak havada kaftanın gölgesinde yattım; 2. mec. dayangaç: mesnet; 3. mec. iyilik (ör. bk. kalkaluu) .
kalkala- , örtmek; korumak; başımdı kalkaladım: (vurıştan korumak için) başımı örttüm; aydı etek menen kalkalay aluçubu? : ats. mızrak çuvala sığmaz (harf. : ay etekle örtülür mü hiç?)
kalkalan- , saklanmak; kendini müdafaa etmek; himaye altında bulunmak.
kalkaloo, himaye etme; müdafaa.
kalkalooçu, hâmi; müdafaacı.
kalkaluu, başkaları için arka ve mesnet olan; erdemli; kalkanğ tiygen dalayğa kalkaluu elenğ tobumdan folk. : bir çok kimseler senden iyilik gördü, benim çetemin içinde sen en faziletli kimsesin.
kalkan, 1. kalkan; 2. siper; perde; sığınak; 3. içine kurşun doldurulmuş olan aşık; 4. kılgan otu (karş. ködöö, tulanğ) ; 5. = kaldırkan 1.
Dostları ilə paylaş: |
|
|